‘Doomscrolling’ Ruh Sağlığını Bozuyor

Son yıllarda, sosyal medya kullanımının artmasıyla birlikte yeni bir terim gündeme gelmeye başladı: “Doomscrolling”. Bu terim, insanların olumsuz, depresif veya kaygı verici içeriklere sürekli olarak maruz kalma alışkanlığını tanımlamak için kullanılıyor. Özellikle pandemi dönemiyle birlikte yaygınlaşan bu davranış biçimi, kişilerin ruh sağlığını olumsuz etkileyebiliyor. Uzmanlar, “doomscrolling” yapmanın kaygı, depresyon ve stres seviyelerini artırdığı konusunda uyarılarda bulunuyor.

Doomscrolling, genellikle sosyal medyada karşılaşılan kötü haberlerin birbiri ardına takip edilmesiyle başlar. Bu süreçte kullanıcılar, olumsuz gelişmeleri, savaş haberlerini, felaketleri ve diğer stres faktörlerini farkında olmadan uzun süre okurlar. Araştırmalar, bu tür içeriklere maruz kalmanın, beynin stres hormonlarını artırdığını ve ruh sağlığını bozduğunu gösteriyor. Uzmanlar, özellikle gece yatmadan önce bu tür içeriklere dalmanın, uyku düzenini bozduğunu ve anksiyete seviyelerini yükselttiğini belirtiyor.

Sosyal medya platformları, sürekli yenilenen içerikler sayesinde kullanıcılara durmaksızın olumsuz haberler sunabiliyor. Bu durum, kişilerin zihinsel sağlığını uzun vadede zorlayarak, duygu durumlarının bozulmasına yol açabiliyor. Özellikle gençler ve çocuklar, bu tür içeriklerin daha fazla etkisi altına giriyor ve bir süre sonra bu tür davranışlar alışkanlık haline geliyor. Çeşitli psikolojik çalışmalara göre, sürekli olumsuz haber okuma alışkanlığı, insanların dünya hakkındaki genel görüşlerini karamsar hale getirebiliyor.

Peki, bu alışkanlık nasıl sonlandırılabilir? Uzmanlar, dijital detoks yapmayı öneriyor. Kişilerin belirli saatlerde sosyal medya kullanımını sınırlamaları ve özellikle yatmadan önce rahatlatıcı içeriklerle vakit geçirmeleri gerektiğini belirtiyorlar. Ayrıca, daha sağlıklı sosyal medya kullanımı için pozitif içeriklere yönelmek ve olumlu haber kaynaklarını takip etmek öneriliyor.

Doomscrolling’in önüne geçmek için bir diğer öneri ise, sosyal medya kullanımını bilinçli bir şekilde denetlemek. Kullanıcılar, hangi içeriklerin ruh hallerini olumsuz etkilediğini fark ederek bu içerikleri takip etmemeye çalışabilirler. Aynı zamanda, gerçek dünyada sosyal bağlantılar kurmak, doğa ile vakit geçirmek ve fiziksel aktivitelere yönelmek de ruh sağlığını iyileştiren önemli faktörler arasında.