Şehirleşmenin yoğunlaştığı bölgelerde apartman altlarında bulunan sığınakların amacı dışında kullanımı endişe yaratıyor. Depo, atölye ve hatta yaşam alanına dönüştürülen bu yapılar hem yasal sorunlara hem de büyük güvenlik risklerine yol açıyor. İşte denetim eksikliği nedeniyle göz ardı edilen sığınak gerçeği…
Son yıllarda Türkiye genelinde hızla artan konut inşaatları ve yoğun kentleşme, beraberinde önemli bir güvenlik sorununu da gündeme getiriyor: apartman sığınaklarının amacı dışında kullanımı. Normal şartlarda savaş, afet ve acil durumlar için barınma amacıyla inşa edilen bu yapılar, günümüzde çoğunlukla depolama alanı, marangoz atölyesi, tekstil deposu veya araç bakım garajı gibi işlevlerle kullanılıyor.
Ancak bu durum, yalnızca imar kanunu ihlali değil, aynı zamanda ciddi bir can güvenliği sorunu haline gelmiş durumda. Uzmanlar, denetim eksikliği ve kamusal bilincin yetersizliği nedeniyle bu tehlikeli dönüşümün her geçen gün daha yaygınlaştığını belirtiyor.
Sığınaklar Neden Önemli?
Sığınaklar, özellikle savaş, nükleer tehdit, yangın ve doğal afet gibi durumlarda insanların kısa süreli korunabileceği alanlar olarak planlanıyor. 1959 tarihli Sivil Savunma Kanunu ile zorunlu hale getirilen bu yapılar, yeni apartman projelerinde belirli standartlara göre yapılmak zorunda.
Ancak bu sığınaklar, barınma, havalandırma, acil çıkış kapısı ve yangına dayanıklılık gibi özelliklere sahip olmak zorundayken; yapılan değişiklikler bu temel kriterleri ortadan kaldırıyor.
Sığınaklar Ne Şekilde Dönüştürülüyor?
Günümüzde birçok apartman yöneticisi ya da kat maliki, kullanılmadığını düşündüğü sığınakları gelir elde etmek ya da başka amaçlar için değerlendirme yoluna gidiyor. En yaygın örnekler şöyle:
- Kiralık depo alanına çevrilmesi
- Marangozhane veya tekstil atölyesi olarak kullanılması
- Gıda depolama alanı yapılması
- Araç yıkama istasyonu ya da oto bakım merkezi
- Daireye ek yaşam alanı olarak birleştirilmesi
Bu dönüşümler sırasında sığınakların yangın kapıları kapatılıyor, havalandırma sistemleri iptal ediliyor ya da duvarlar delinerek başka alanlarla birleştiriliyor. Tüm bu müdahaleler, afet anında sığınak olarak kullanılmasını imkânsız hale getiriyor.
Yasal Yaptırımlar ve Denetim Açığı
Mevzuata göre apartmanlarda inşa edilen sığınaklar amacı dışında kullanılamaz. Ancak denetimlerin yetersizliği nedeniyle bu düzenleme çoğu zaman kâğıt üzerinde kalıyor. Belediyelerin yapı kullanım izinlerinde yer alsa da, denetim ancak şikâyet üzerine gerçekleştiriliyor.
Sığınakların yasadışı şekilde dönüştürülmesi durumunda, müteahhit ya da apartman yönetimi idari para cezası ile karşı karşıya kalabiliyor. Ancak caydırıcılık seviyesi düşük olduğu için ihlallerin önüne geçilemiyor.
Güvenlik Uzmanları Uyarıyor
Yangın uzmanları ve afet yönetimi yetkilileri, sığınakların işgal edilmesi durumunda yangın riski, oksijen yetersizliği ve çıkış engelleri gibi çok sayıda tehdidin doğabileceğini belirtiyor. Özellikle elektrikli aletlerin kullanıldığı atölye benzeri dönüşümler, apartman sakinlerinin hayatını tehlikeye atabilecek potansiyel yangın kaynaklarına dönüşebiliyor.
Ayrıca depolanan yanıcı malzemeler ya da kaçak elektrik tesisatları, afet anlarında sığınağın kullanılamamasına ve facia yaşanmasına neden olabiliyor.
Uzmanlar ve Belediyelere Görev Düşüyor
Şehir plancıları ve yapı denetim uzmanları, yerel yönetimlerin bu konuda daha aktif rol alması gerektiğini belirtiyor. Periyodik denetimlerin artırılması, yapı kullanma izinlerinin yeniden gözden geçirilmesi ve kat maliklerinin bilinçlendirilmesi bu sorunun çözümünde büyük önem taşıyor.
Ayrıca yeni konut projelerinde sığınakların zorunluluğunun yeniden ele alınması ve teknolojik gelişmelere uygun şekilde tasarlanması da uzun vadede atılması gereken adımlar arasında gösteriliyor.
Apartman sığınaklarının amacı dışında kullanımı, sadece yasal değil aynı zamanda vicdani bir sorumluluk meselesine dönüşmüş durumda. Sessiz bir şekilde gerçekleşen bu dönüşüm, olası bir afet veya kriz anında hayati kayıplara yol açabilir. Toplumun her kesiminden bu konuda daha fazla farkındalık ve denetim bekleniyor.